BEBKA MALİ DESTEK PROJESİ TANITIM

Destek Programı: Proje BEBKA Mesleki Eğitimin Geliştirilmesi Mali Destek Programı tarafından desteklenmektedir.
Projenin Adı: Nitelikli Ara Eleman Yetiştirilmesine Yönelik Bursa Uludağ Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Uygulamalı Eğitim Altyapısının Güçlendirilmesi
Projenin Öncelik Alanı: İmalat sanayinin ihtiyaç duyduğu alanlara yönelik mesleki eğitimde eğitici personel ve öğrencilerden oluşan insan kaynağının niteliklerinin geliştirilmesi ve mesleki eğitim altyapısının (sınıf, laboratuvar, atölye, makine-teçhizat ve eğitim materyalleri) ve mesleki eğitim modellerinin geliştirilmesi
Proje Yararlanıcısı: Bursa Uludağ Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu (B.U.Ü.TBMYO)
Proje Süresi:    2 Yıl
Proje Ortakları: 
Proje İştirakçileri: 

Facebook          : https://www.facebook.com/semegitim.TBMYO

Yorumlar

  1. Mesleki teknik eğitim, ülkemizin nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesi açısından en önemli argümanıdır. Ancak bununla birlikte uygulamada sorunlar devam etmekte, çözüm ve model arayışı tartışmaları sürekli devam etmektedir. Bu blog üzerinden mesleki teknik eğitimini sorunlarını ve arkasından çözümlerini tartışmayı öneriyorum.

    YanıtlaSil
  2. SORUN:1-Gelişen teknoloji ile sürekli yeni mesleki alanlar ve teknolojik ürünler ortaya çıkmaktadır. Eğitim altyapımız bunlara uyum sağlamaktan çok uzaktadır.

    SORUN:2-Mesleki ve teknik eğitimde önemli problemlerden biri de nitelik sorunudur. Mesleki Teknik eğitim öğrencilerinin seviyelerinin gerektirdiği mesleki yeterlilikleri kazanamadıkları görülmektedir. Bu kanaat hem mesleki eğitimde görev yapan öğretmenler, hem öğrenciler hem de işverenler tarafından dile getirilmektedir.

    SORUN:3-Meslekte uzun yıllarını harcamış bir çok eğitimcimiz maalesef mesleğe ilk başladıkları yıllardaki eğitim anlayışı ve teknolojik bilgiye devam etmektedirler. Bu da gelişen teknoloji öğrencilere aktarmalarda ciddi sorunlar doğurmaktadır.

    .....devamı gelecek......

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ÇÖZÜM:1- Mesleki eğitim kurumları dinamik bir yapıya kavuşturulmalı ve bu konuda yapısal değişimler yapılmalıdır. Mesleki eğitim veren kurumların bu değişken durumlara karşı bina-araç gereç-eğitimcilerin eğitimi-müfredat konularında güncellenmesi gerekmektedir. Elbette tüm bunları yapmak bir maliyete neden olacaktır. Mesleki ve Teknik eğitim pahalı bir eğitimdir. Bu yüzden Meslek ihtiyaç analizlerinin sürekli yapılması ve oluşabilecek ihtiyaçları önceden kestirilerek bu alanda projelerin geliştirilmesi gerekmektedir.
      Mesleki eğitimdeki okul binalarının artık bir merkezden tip proje şeklinde yapılması bırakılmalı, bölgenin ve mesleğin ihtiyacına göre projeler üretilmelidir.
      Bireysel öğrenme materyallerinde ki eksiklerin bir an önce giderilmesi ve bu konuda öğrenci merkezli öğrenmenin yanısıra, eğitimci merkezli eğitime de biraz daha ağırlık verilmesi gerekmektedir. Eğtimcilerin bölgenin istihdam, öğrenci ve atölye kapasitesine göre uygulama faaliyetlerini belirlemede mevcut müfredat içinde özgür olmalıdır.

      ÇÖZÜM:2-Toplumun Mesleki Eğitim algısının değiştirilmesi gerekmektedir.Bu algının değişebilmesi bakanlık ve sektör temsilcilerinin katkıları ile televizyonların en çok izlenen saatlerinde Mesleki Eğitimin önemi ve geleceği ile ilgili kamu spotları yayınlanmalıdır. Basın yayın organlarında birer sektör oldukları için, bu niteliksiz mesleki eğitimden mutlaka etkilenmektedir veya etkileneceklerdir. Bu konuların basın ve yayın kuruluşlarında daha çok dile getirilmeleri gerekmektedir.
      Ortaöğrenim kurumlarının tanıtım ve yönlendirme faaliyetlerinde daha gerçekçi olmaları gerekmektedir. Genellikle akademik başarısı düşük, devam ve disiplin sorunu yaşayan öğrencilerin meslek liselerine yönlendirmeleri yapılmaktadır. Ortaöğrenimde ders saati düşük bile olsa not ile değerlendirilmeyen Meslekleri Tanıma dersinin koyulması ve bu dersin işlenişi esnasında her meslek gurubundan başarı sağlamış sektörden kişilerin birebir tanıtılması ve öğrencilerin sohbet edebilmesi sağlanmalıdır.
      Oldukça eski durumdaki Meslek Liselerinin yıkılması ve yerine daha modern görünüme ve ihtiyacı karşılayacak özeliklere sahip binalar yapılması, toplumun ve öğrencilerin bakış açısını değiştirebilir.

      ÇÖZÜM:3-Özel sektörün desteği ile ilgili alanlardaki eğitimcilerin meslek okullarında değil sektörün bizzat kendi içinde hizmetçi eğitim almalarını zorunlu kılmalıdır. Eğitimcilerin yıllık düzenli olarak fuar, kongre gibi teknolojik gelişmeleri izleyebilecekleri etkinliklere katılımları desteklenmelidir.

      Sil
  3. SORUN:4-İşletmelerde staj ve işyeri eğitimi dersine yönelik sorunlar

    ÇÖZÜM:4-Küçük yerleşim yerlerinde ve alanında sektör bulunmayan yerleşim yerinde açılan meslek liseleri ve yüksek okullarının en büyük sorunu işletmelerde staj ve işyeri eğitiminin verimli yapılamamasıdır. Bu bağlamda ilçe ve kasabalarda açılan bu tür okulların, o yerleşim yerindeki dinamikleri harekete geçirecek bölümlerden olması, işletme bulunmayan alanlarda açılmaması gerekmektedir.
    İşletmelerde işyeri eğitimi dersinde karşılaşılan en büyük sorunlardan bir tanesi, işletmelerin öğrencileri ucuz iş gücü olarak görmesidir. Bu durum dersin veya stajın amacına ulaşmasını engellemektedir.
    İşletmelerin en büyük şikayeti nitelikli insan gücü bulamamaktır. Ancak bu sadece okulların çözebileceği bir sorun değildir. Çözümün bir parçası da işletmeler veya iş dünyasıdır. İş dünyasının bulundukları ilin Mesleki ve Teknik okullarını iyi tanımaları, ziyaret etmeleri, bu okulların sorunlarının çözümü için destek olmaları gerekmektedir. Bu konuda ilde Ticaret Sanayi Odaları, Esnaf odaları ve Milli Eğitim Müdürlükleri ciddi çalışmalar yapmalı, sektör-okul buluşmaları artmalıdır (Bursa'da bu konuda başlatılan çalışma tüm pek çok ile model olacak şekildedir).

    SORUN:5-- Mezunların Yükseköğretime geçişteki sorunları

    Bugünkü meslek lisesi “düşük başarılı öğrenciler”, “düşük kalitede eğitim” “düşük statülü işler” “üniversite yolu kapalı” imajını içermektedir. Bu imaj değiştirilmelidir. Orta öğretimde reform yapmak isteyen ülkelere önerilerin başında bu imajın değiştirilmesi ve üniversite yolunun desteklenmesi vardır.Üniversite yolu tıkalı bir okula aileler çocuklarını göndermek istememektedir. Bu da bu okullarda başarısı düşük öğrencilerin yoğunlaşmasına neden olmaktadır. Başarılı öğrencilerin meslek liselerine girmesi, bu okullarda eğitim seviyesinin yükselmesine katkı sağlayacaktır.
    Meslek lisesi mezunlarına üniversiteye girişte diğer mezunlara oranla alanlarına göre pozitif ayrımcılık yapılmalıdır. Alanları ile ilgili tercihlerinİ ilk 5 sırada yazanlara burs verilmeli istihdam garantisi sağlanmalıdır. Yine alanları ile ilgili tercihlerde mutlaka kontenjan ayrılmalıdır. Çünkü uygulamanın içinden gelen bir meslek liselinin Mimar Mühendis ve diğer meslekte olmaları ciddi nitelik kazandıracaktır.

    YanıtlaSil
  4. Mesleki eğitimin algısını ve kalitesini yükseltmek için:
    1- Mesleki eğitimin cazibesinin artırılmasına yönelik kamuoyunu bilgilendirme çalışmaları ve iletişim kampanyaları etkin kullanılmalıdır.“Meslek lisesi memleket meselesi” sloganını bir temenni olmaktan çıkarıp, ivedikle somut adımlar atılmalıdır.
    2- Mesleki eğitime akademik başarısı yüksek öğrencileri yönlendirmek için sürekli kamu spotları yayınlanmalıdır.
    3- Bugünkü meslek lisesi algısı“düşük başarılı öğrenciler”, “düşük kalitede eğitim” “düşük statülü işler” “üniversite yolu kapalı” imajını içermektedir. Bu imaj değiştirilmelidir. Orta öğretimde reform yapmak isteyen ülkelere önerilerin başında bu imajın değiştirilmesi ve üniversite yolunun desteklenmesi vardır. Üniversite yolu tıkalı bir okula aileler çocuklarını göndermek istememektedir. Bu da bu okullarda başarısı düşük öğrencilerin yoğunlaşmasına neden olmaktadır. Başarılı öğrencilerin meslek liselerine girmesi, bu okullarda eğitim seviyesinin yükselmesine katkı sağlayacaktır.
    4- Meslek lisesi mezunlarına üniversiteye girişte diğer mezunlara oranla alanlarına göre pozitif ayrımcılık yapılmalıdır. Alanları ile ilgili tercihlerini ilk 5 sırada yazanlara burs verilmeli istihdam garantisi sağlanmalıdır. Yine alanları ile ilgili tercihlerde mutlaka kontenjan ayrılmalıdır. Çünkü uygulamanın içinden gelen bir meslek liselinin mimar mühendis ve diğer meslekte olmaları ciddi nitelik kazandıracaktır.
    5- Genel lise mezunlarının işsizlik oranı oldukça yüksektir. Bu mesleksiz mezunlar ya işgücü piyasasında mesleksizler sınıfına dâhil olmakta ya da işgücü piyasasına girememektedir(özellikle kızlar ev kadını olmaktadır). Bu nedenle, mesleki eğitimin sadece meslek liseleri ile sınırlı kalmaması, genel liselerde de öğrencilere bazı temel mesleki becerilerin kazandırılması gerekir. Bu temel becerileri alan kişilerin daha sonra mesleki eğitimle meslek sahibi olmaları daha kolay olacaktır. Bunun için genel liselere ve ilköğretimdeki öğrencilere seçmeli öğrencilere meslekler tanıtılarak el becerileri geliştiren bazı dersler konulabilir.
    6- Mesleki yeterlilikler kazandıran eğitim ve öğretim kurumları, mesleki eğitim programlarını ulusal meslek standartlara uygun olarak geliştirmeli. Bu kurumlar ve programlarının akredite edilmesi ile ilgili çalışmalara hız verilmedir.
    7- Mesleki eğitmde tematikleşme sağlanmalıdır. Tematik okullara akademik başarısı yüksek öğrenciler seçilmeli ve yükseköğretimin mühendislik alanlarına geçişlerinde ek puan uygulamasına geçilmeli ve bu alanlarda belli oranlarda kontenjan açılmalıdır.
    8- Bireysel öğrenme materyallerindeki eksiklerin bir an önce giderilmesi ve bu konuda öğrenci merkezli öğrenme yerine öğretmen merkezli eğitime biraz daha ağırlık verilmesi gerekmektedir. Mevcut haliyle “öğrenci merkezli eğitimde” yeterli düzeyde öğrenme disiplini sağlanamamaktadır. 9- Türkiye’nin sosyo-ekonomik kalkınmasında mesleki eğitimi önemli bir araca dönüştürebilmek için mesleki eğitim kurumları dinamik bir yapıya kavuşturulmalı ve bu konuda yapısal değişimler yapılmalıdır. Mesleki eğitim veren kurumların bu değişken durumlara karşı bina, araç gereç, eğitimcilerin eğitimi ve müfredatlar yönünden sürekli güncellenmesi, yenilenmesi gerekmektedir. Elbette tüm bunları yapmak bir maliyete neden olacaktır. Mesleki ve teknik eğitim pahalı bir eğitimdir. Bu yüzden meslek ihtiyaç analizlerinin sürekli yapılması ve oluşabilecek ihtiyaçlar önceden kestirilerek yeniden yapılanma sürecinin sürekli işletilmesi gerekmektedir.

    YanıtlaSil
  5. Bursa Uludağ Üniversitesi Teknik Bilimler MYO Moda-Tasarımcı Yetiştirecek

    Ülkemizde ve Bursa’da Tekstil ve Hazır Giyim Sektörü Gittikçe Büyüyor
    Tekstil ve hazır giyim sektörü, bir bütün olarak bugün en fazla dış ticaret fazlası veren birinci sektördür. Türkiye ekonomisinin itici güçlerinin önemli bir parçası konumundadır. Toplamda tekstil ve hazır giyim sektörü 26 Milyar USD ihracata sahiptir.
    Ülkemiz Avrupa kıtasının en büyük tekstil üretici ülkesi dir. Ev tekstilinde broderi ve güpür üretiminde dünyadaki en büyük makine parkuruna sahiptir. Havlu üretiminde dünyadaki ilk üç tedarikçiden birisidir. Tekstil sektörü, 33.000'den fazla üreticiyle birlikte, Türkiye ekonomisinin itici güçlerinin önemli bir parçası konumundadır. Türkiye'nin toplam tekstil sanayi ticaret hacmi (ithalat + ihracat) 32-37 milyar ABD doları arasında değişmektedir. Türkiye İhracatçılar Meclisi Stratejisine göre, toplam hazır giyim sektörü ihracat rakamı 2023'te yaklaşık 50-60 milyar dolar ve tekstil sektörü de dahil olmak üzere 80 milyar dolar olarak tahmin edilmektedir.
    Bursa gelişmiş imalat sanayii ve ticareti sayesinde küresel bir çekim merkezi konumundadır. Tekstil ve Hammaddeleri, Hazır giyim ve Konfeksiyon ürünleri Bursa’dan en çok ihracatı gerçekleştirilen ürünlerin başında yer almaktadır. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’na (BTSO) kayıtlı üyelerin sektörel sınıflamalarına göre tekstil sektörü % 14,86 ile üçüncü sırada yer almakta ve Bursa ekonomisinde önemli bir paya sahip olmaktadır. Tüm bunlarla birlikte, Bursa tekstil sektörü dışa bağımlı değildir, hammaddeden son ürüne kadar entegre güçlü bir yapıya sahiptir.
    Bursa ev tekstili ihracatı 2018 yılında 560 milyon dolara ulaşmıştır. (Bir önceki yıla göre dolar bazında %7 artış meydana gelmiştir.) Bursa’da ağırlıklı orta ve küçük ölçekli işletme statüsünde olmak üzere yaklaşık 900 adet ev tekstili ihracatçısı şirket bulunmaktadır.
    Aynı duruma hazır giyim sektörü açısından bakarsak, Bursa hazır giyim ve konfeksiyon sektörü 2018 yılsonu itibariyle 724 milyon dolar ihracat gerçekleştirmiştir. Bursa hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe aktif olan ihracatçı sayısı yaklaşık olarak 700’dür. Bursa Tekstil ve hazır giyim toplam ihracatı 1.8 Milyar USD dir. Sektör dünyanın en yüksek malzeme, üretim, kalite ve sağlık standartlarını talep eden Avrupa kıtasının taleplerini tam olarak karşılamaktadır. Toplam ihracatın %80'i Avrupa kıtasına yapılmaktadır.

    Bursa’da Tasarımcı İhtiyacı Çok Yüksek
    Gerek ülkemizde gerekse Bursa’da bu kadar hızlı büyüyen ve dinamik bir tekstil ve hazır giyim sektörü olmakla birlikte, bu büyümeye teknoloji olduğu kadar insan kaynağı açısından da ayak uydurmak zorunlu hale gelmiştir. En büyük müşterimiz olan Avrupa ülkelerinin kısa metrajlı çalışması, hem kumaş ve ev tekstili, hem de hazır giyimde tasarıma olan ihtiyacı artırmaktadır. Ortalama olarak KOBİ ölçeğinde bir ev tekstil firmasının yıllık desen tüketiminin 400-500 adet arasında değiştiği bilinmektedir. Ancak böylesine hızlı bir tüketimi karşılayacak insan kaynağı oluşmadığı için, firmalarımızın uluslararası rekabet gücü olumsuz etkilenmektedir. Uluslararası pazarda hem satış hem de fuar hazırlıkları artık yeni bit boyut kazanmıştır. Ciddi hazırlık gerektiren bu süreçler, nitelikli tasarımcı gerektirmektedir.
    Bölgemizde tekstil ve hazır giyim sektöründe bu kadar tasarımcı ihtiyacı olduğu aslında sektörden gelen taleplerle de vurgulanmıştır. Özellikle ev tekstili firmaları ve Vişne caddesinde bulunan çocuk giyim sektörü, bu taleplerini dile getirdiği için ortak bir çalışma sonucunda BUÜ Teknik Bilimler MYO bünyesinde bir moda tasarım programı açılmış ve 2019-2020 öğretim yılında ilk öğrencilerini almıştır. Bu programın açılmasına hem BTSO hem de Beksiad destek vermiştir.


    YanıtlaSil
  6. BUÜ TBMYO Tekstil ve Hazır Giyim Sektörüne Nitelikli Eleman Yetiştirecek
    Günümüzde hızla gelişen ve sürekli yenilenen tekstil ve moda sektörü ve global pazarda markalaşmanın öneminin artmasıyla doğan yaratıcı iş gücü ihtiyacı, tekstil ve moda tasarım eğitimi ile sanayinin ihtiyaçlarına cevap vermeyi hedeflemektedir. Bursa Uludağ Üniversitesi Teknik Bilimler MYO Moda Tasarım Programı’ndan mezun olan öğrenciler ile sektörün ihtiyacı olan modelist, stilist ve tasarımcılar ile firmalar global pazarda daha hızlı ve doğru cevap vererek rekabet güçlerini arttıracaklardır.
    Öncelik olarak, ev tekstili ve hazır giyim sektörünün nitelikli eleman ihtiyacını gidermek için Moda Tasarım Programı’nın altyapısının oluşturulması adına BEBKA Mali destek projesine başlanmıştır. Bu sayede moda tasarım eğitiminde laboratuvarların eğitim olanaklarının iyileştirilmesi ile sektörün beklentisini karşılayacak şekilde, niteliği yüksek işgücünü oluşturmak için mesleki uygulamalı eğitimin kalitesini arttırılacaktır. Bu proje ile kurulacak altyapı ile sadece programa yerleşen öğrencilerin değil, aynı zamanda sertifika programları ile modüler eğitimler de uygulanacaktır. Proje kapsamında yapılan saha çalışmaları ile de, moda-tasarım eğitiminde sektörün beklentileri ve talepleri değerlendirilerek eğitimi müfredatına yansıtılacaktır. Bu kapsamda sektörel anketler, BTSO ilgili komiteleri ve Beksiad ile ortak sektörel toplantılar gerçekleştirilmektedir. Saha çalışması mart ayında gerçekleştirlecek bir çalıştay ile sonuçlandırılacaktır.

    YanıtlaSil
  7. • Mesleki Eğitimde Yenilikçi Modeller Çalıştayı Bursa’da Gerçekleşti.

    Bursa- Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda BEBKA destekleri ile, Bursa Uludağ Üniversitesi Teknik Bilimler MYO ve Bursa Ticaret Sanayi Odası Eğitim Vakfı BUTGEM tarafından düzenlenen Mesleki Eğitimde Yenilikçi Modeller Çalıştayı tamamlandı.
    Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) tarafından Mesleki Eğitimin Geliştirilmesi Mali Destek Programı kapsamında desteklenen “Nitelikli Ara Eleman Yetiştirilmesine Yönelik BUÜ Teknik Bilimler MYO Uygulamalı Eğitim Altyapısının Güçlendirilmesi” ve “İmalat Sektörüne Yönelik Mesleki ve Teknik Eğitimde Sanal Gerçeklik Laboratuvarlarının Kurulması ve Uygulamaların Geliştirilmesi” projeleri kapsamında mesleki eğitimde yenilikçi modellerin oluşturulması ve işgücü niteliğinin tespiti amacıyla çalıştay düzenlendi.
    Çalıştaya, Bursa Uludağ Üniversitesi öğretim üyeleri, Meslek Liselerinden teknik öğretmenler, sanayiciler ve BEBKA temsilcileri katıldı.
    Mesleki Eğitimde Yenilikçi Modeller Çalıştayında konuşan Teknik Bilimler MYO Müdürü Prof. Dr. Mehmet Karahan, “BEBKA 2019 yılı Mali Destek Programı kapsamında Bursa Ticaret Sanayi Odası Eğitim Vakfı BUTGEM ve Bursa Uludağ Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek okulumuz ile iki farklı proje yürütüyoruz. Yürütülen bu projeler kapsamında mesleki eğitimde yenilikçi eğitim modelleri oluşturmaya ilişkin bir dizi faaliyet gerçekleştiriyoruz. Çalıştaya yaklaşık 100 civarı katılımcımız var. Katılımcılar akademisyen, meslek lisesi öğretmenleri ve sektör temsilcileri olmak üzere üç farklı gruptan oluşuyor. Çalıştayda 10 hedef konumuz var. Hedef konularını daha önceden yapmış olduğumuz ve yaklaşık 3 ay süren bir saha çalışması ile belirledik. Saha çalışmasında öncelikle anket çalışması yaptık. Bu anketlerde mesleki eğitimin zayıf yönleri, güçlü yönleri, geliştirilmesi gereken hususlar, fırsatlar, tehditler soruldu ve elimizde bir dizi bilgi oluştu. Ayrıca BTSO ilgili meslek komitelerinin toplantılarına katılım sağlandı. Konuyla ilgili bazı sivil toplum kuruluşlarından bilgi alındı. Meslek yüksek okulumuz bünyesinde toplam 18 programda danışma kurulu toplantıları gerçekleştirildi. Tüm bu saha çalışmalarından elde ettiğimiz geri bildirimler ile hedef konuları belirledik ve bugünkü çalıştayımızda da bu belirlenen hedef konularla ilgili tüm katılımcılarımızla birlikte strateji çalışması yapacağız” diye konuştu.
    Çalıştaya akademisyen, meslek lisesi öğretmenleri, sanayiden ve kamudan yönetici ve personel olmak üzere yaklaşık 100 kişi katıldı. Mesleki eğitimde yenilikçi modellerin oluşturulması hedefi ile Prof. Dr. Mehmet Karahan moderatörlüğünde gerçekleştirilen çalıştayda mesleki eğitimde Güçlü, Zayıf yönler, Fırsatlar ve Tehditler (GZFT) belirlendi.
    Çalıştay hedef konularına göre elde edilen katılımcı görüşleri genel olarak; eğitimde yenilikçi modellerin takip edilmesi, teknolojinin mesleki eğitime entegre edilmesi, eğitim içeriklerinde sektörün beklentilerine yönelik güncellemelerin yapılması ve sanayi kuruluşları ile protokollerin arttırılması yönünde faaliyetler belirlenirken uygulamaya dönük somut çalışmalar için yol haritası oluşturuldu.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder